MENÜ

“Sesli” Sergi – Nisan 2015

“Etkileşimli sanat”, izleyicinin sanat çalışmasının sonuçlanması için aktif bir biçimde rol alması gereken sanat yapıtlarını tanımlamak için kullanılıyor. Bazı etkileşimli sanat yapıtları, sanatçıların varlığını gerektirirken bazıları da izleyicinin kendisinin katılımını gerektirmektedir. Peki, etkileşimli sanat yönteminin kullanıldığı bir teknikle, müzik ve sanat ilişkisini sorgulayan bir sergi nasıl ortaya çıkar? Gelin böyle bir serginin hikâyesine ve sonuçlarına yakından bakalım:

ALKEV Özel Okulları 5, 6 ve 7. sınıf Anadolu Kültürü ve El Sanatları Kulübü ile Orkestra Kulübü öğrencileri 2014’ün Kasım ayında İstanbul Modern Sanat Müzesi’ndeki “Çok Sesli” başlıklı bir karma sergiye katıldılar. Görsel sanatların ses ve müzikle geçmişten bu yana kurduğu bağları araştıran sergi, belirli sanatçıların “müziği” nasıl çalışmalarının bir parçası haline getirdiğini göstermekteydi. Sergiyi gezen öğrenciler, daha sonra bu projeden ilham alarak müzik dinlerken resimler yapmaya başladılar. Burada özellikle etkilendikleri çalışma, Çağdaş Türkiye Resmi’nin önemli başyapıtlarından birisi olan Burhan Doğançay’ın “Mavi Senfoni” isimli çalışmasıydı. Duvar resimlerinden, grafitilerden ilham alan bir sanatçı olan Burhan Doğançay, bu çalışmayı 1987 yılında Sultanahmet Camisi’nin iç mekânı için yapmıştı. 2009 yılında Türkiye’nin en pahalı sanat yapıtı olan “Mavi Senfoni” tablosu için, 2012 yılında Kamran İnce tarafından bir beste yapılmış ve piyanist Hüseyin Sermet tarafından yorumlanmıştı. Böylece Türkiye’de ilk kez bir beste, bir resimden ilham alınarak yapılıyordu.

Öğrencilerimiz bu süreci tersine çevirerek, müzik dinleyerek resimlerini oluşturdular. Beethoven’dan Vivaldi’ye, Katy Perry’den Demi Lovato’ya farklı tarzda besteleri dinlerken kendilerine ilham veren detaylar buldular. İlham ve deneyim alanlarını zenginleştirmek için müzikten yararlandılar. Müzik dinlerken ele aldıkları olayın farklı açılardan görüntülerini hayal ettiler. Bu proje ile aynı zamanda, müzik ve sanat ilişkisine dokunsallığın da girdiğine ve böylece etkileşimli bir halde deneyim alanının daha da zenginleştiğine şahit oldular.

Bu proje sergisinde, öğrencilerin yorumlarından görülebileceği gibi müzik, her bir öğrenciyi farklı bir açıdan etkilemiştir. Aynı parçayı dinleyen her öğrenci farklı bir çalışma ortaya koymuştur. Açık olan şu ki herkes müziği, içinde bulunduğu duygu durumuna göre değerlendirerek kullanmıştır.