05 Haziran 2017 Pazartesi Paylaşımı “Çocukların Sanattan Öğrendiği 10 Temel Beceri”
Çocukların Sanattan Öğrendiği 10 Temel Beceri
Okul reformcularının, daha çok öğretmeni sanat alanında eğitmeye ne çok ihtiyacımız olduğu ve bu konuda neler yapılması gerektiği konusunda konuştuklarına pek şahit olmayız. Çünkü hepsinin temel saplantısı fen, matematik, teknoloji ve mühendislik alanlarıdır. Oysa çocuklar sanattan çok şey öğrenir. Sanat, kendi asıl değerleri dışında çocuklara akademik başarı ve genel anlamda hayatta başarı kazanmaları için çok önemli beceriler de kazandırır.
1.Yaratıcılık: Kendi zekâlarını kullanarak düşünmek, olaylara farklı bakış açılarıyla yaklaşmak ve “resmin dışına çıkarak” düşünmek, çocuğunuzun diğerlerinden ayrılarak bireyselleşmesini sağlayacaktır. Bir sanat programında, çocuğunuzdan bir monoloğu 6 farklı şekilde canlandırması, bir anısını anlattığı bir resim yapması ya da bir müzik parçasını tamamlayan yeni bir ritim yazması beklenecektir. Eğer çocuklar sürekli yaratıcı düşünme alıştırması yaparlarsa bu bir zaman sonra onlara doğal gelecektir. Bunu gelecekteki kariyerlerine taşımaları da doğal bir süreç olacaktır.
2.Özgüven: Tiyatro yoluyla geliştirilen beceriler, sadece bir mesajı inandırıcı bir şekilde iletmeyi öğrenmenizi sağlamaz, aynı zamanda sahnenin yönetimini alma özgüvenini kazanmanızı da sağlar. Tiyatro eğitimi, çocukların kendi güvenli bölgelerinden dışarı çıkma alıştırması yapmalarını sağlar. Ayrıca hata yapmalarına imkan verirken, provalarda bu hatalardan öğrenmelerini de sağlar.
3.Problem Çözme: Sanatsal eserler, problemlerin çözülmesiyle doğar. Bu kili nasıl bir heykele dönüştürebilirim? Belli bir duyguyu dans aracılığıyla nasıl tasvir edebilirim? Benim canlandırdığım karakter böyle bir durumda nasıl tepki verir? Çocuklar sanat etkinlikleri yaparken farkına bile varmadan sürekli problem çözmeye teşvik ediliyorlar. Tüm bu problem çözme pratiği, çocukların mantık yürütme ve anlama becerilerini geliştirir. Problem çözme becerisi, çocukların büyüyünce seçecekleri hemen her meslekte ihtiyaç duyabilecekleri çok önemli bir beceridir.
4.Azim: Bir çocuk eline ilk kez bir keman aldığında hemen Bach’ın bir eserini çalamayacağının da bilincine varır. Çocuk çalma pratiği yaptıkça keman çalma tekniklerini öğrenir ve çalma becerisi gelişir. Bu sayede pes etmemek gerektiğini, Bach’ın konçertosunun artık eskisi kadar uzak olmadığını keşfeder. Rekabetin yoğun olduğu ve insanların sürekli yeni beceriler geliştirmesinin beklendiği bir dünyada, azim, başarıya ulaşmakta çok hayati bir özelliktir.
5.Odaklanma: Odaklanmayı öğrenmenin en güzel yollarından birisi bir müzik topluluğu çalışmasına katılmaktır. Dinleme ile eşlik etme arasındaki dengeyi korumak, ciddi bir konsantrasyon ve odaklanma gerektirir. Bir toplulukla müzik çalışması yapmak, her katılımcının sadece kendi rolünü düşünmesini değil, aynı zamanda kendi rolünün yaratılan eserin büyük resmine nasıl katkı yaptığını düşünmelerini de gerektirir. Yapılan araştırmalar, sanat çalışmalarına katılmanın, çocukların yaşamın farklı yönlerine odaklanma becerileri geliştirmelerini sağladığını ortaya koyuyor.
6.Sözel Olmayan İletişim: Tiyatro ve dans eğitiminden kazanılan deneyimlerle çocuklar, beden dilinin mekaniklerini çözmeyi öğrenirler. Hareket etmenin farklı yollarını keşfederler ve bu hareketlerin nasıl farklı duygularla iletişim kurmalarını sağladığını fark ederler. Sonra bu keşifler, eğitmenlerin desteğiyle seyirciye karakterlerini etkili bir şekilde canlandırdıkları performans becerisine dönüşür.
7.Yapıcı Geri Bildirim Almak: Bir performans ya da görsel sanat eseri hakkında yapıcı geri bildirim almak, her sanat eğitiminin en olağan parçasıdır. Çocuklar, geri bildirimin öğrenmenin bir parçası olduğunu, gücenilecek bir şey olmadığını ve kişisel alınmaması gerektiğini öğrenirler. Geri bildirim çok faydalı bir şeydir. Esas amaç, beceri geliştirmektir ve değerlendirme bu sürecin her adımına dâhildir.
8.İş birliği: Çoğu sanat dalının doğasında iş birliği yatar. Sanat sayesinde çocuklar birlikte çalışmayı, sorumluluk paylaşmayı, ortak bir hedefe ulaşmak için diğerleriyle uzlaşmayı öğrenirler. Bir çocuk bir müzik topluluğunda bir enstrüman çalıyorsa veya bir tiyatro ya da dans prodüksiyonunda bir rolü varsa kendi katkılarının grubun başarısı için gerekli olduğunu anlamaya başlar. Bu deneyimler sayesinde çocuklar özgüven kazanır ve katkılarının değerli olduğunu öğrenirler.
9.Kendini Adama: Çocuklar çabalarının bitmiş bir esere ya da performansa dönüştüğünü gördüklerinde, bir işe kendini adamayı, başarı duygusuyla birleştirmeyi öğrenirler. Ayrıca provalara zamanında katılmak, başkalarının katkılarına saygı duymak ve bir işin başarıyla sonuçlanması için emek vermek gibi oldukça sağlıklı çalışma alışkanlıkları kazanırlar.
10.Sorumluluk Alma– Çocuklar iş birliği yaparak bir şeyler yaratma pratiği yaptıklarında, kendi eylemlerinin başka insanları etkilemesi fikrine de alışırlar. Sanat aracılığıyla çocuklar aynı zamanda hata yaptığını kabul etmenin önemli olduğunu ve hataların sorumluluğunu almayı öğrenirler. Hatalar, sanatta öğrenme sürecinin en olağan parçası olduğu için çocuklar hataların yapılabileceğini görmeye başlarlar. Hataları kabul ederiz, onlardan öğreniriz ve sonra yolumuza devam ederiz.
Kaynak: The Washington Post