MENÜ

06 Mart 2017 Pazartesi Paylaşımı “Merak Beyinlerimizi Nasıl Değiştiriyor?”

“Merak Beyinlerimizi Nasıl Değiştiriyor?”

Eğer insanlar bir sorunun cevabını öğrenmeye merak duyuyorlarsa, o bilgiyi öğrenme konusunda daha iyi oluyorlar.

Bir konu hakkında ne kadar fazla meraklı olursak, sadece o konu hakkındaki bilgiyi değil aynı esnada bize verilen konudan bağımsız diğer bilgileri de hatırlamak daha kolay. Yeni yapılan bir çalışma, merakımız ateşlendiğinde beyinlerimizin içinde neler olup bittiğini ortaya çıkardı.

Çalışmaya katılanlardan basit herhangi bir sorunun – “Dinozor kelimesi aslında ne anlama geliyor?” gibi – cevabını bulma konusunda ne kadar meraklı olduklarını puanlamaları istendi.

Katılımcılar, beyin aktivitelerinin ölçülebilmesi için bir MR makinesine girdiler. Beyin, belli görevleri yerine getirirken değişen kan akışı ölçüldü.

Katılımcılar soruyu tekrar gördüklerinde bu kez sorunun arkasından onlara bir insan yüzü gösterildi. Ve bu kişiyle ilgili belli bir karar vermeleri istendi. En sonunda kendilerine sorunun cevabı gösterildi. MR taramasından sonra katılımcılar sorunun cevapları ve tarama sırasında kendilerine gösterilen yüzleri tanıma becerileri üzerine sürpriz bir teste tabi tutuldular.

Araştırmadan üç temel bulgu ortaya çıktı:

Birincisi, eğer insanlar bir sorunun cevabını öğrenmeye merak duyuyorlarsa, o bilgiyi öğrenme konusunda daha iyi oluyorlar. Üstelik sadece kısa vadede değil, 24 saatlik bir ertelemeden sonra bile. Yine de çıkan en ilginç sonuç, katılımcıların konudan tamamen ilgisiz bilgi – aynı anda kendilerine gösterilen yüz gibi – konusunda çok daha iyi bir hatırlama becerisi göstermeleri oldu.

Öyle görünüyor ki meraklı bir zihin, konu ne olursa olsun çok daha fazla bilgiyi hafızaya alıyor.

“Bu bulgu gösteriyor ki, eğer beyin bir konunun ilginç ve ilgi duyulan bir hale getirilmesi sayesinde kendini o konuya vermeye başlarsa, insanlar daha fazla öğreniyor” diyor New South Wales Üniversitesi psikoloji araştırma görevlisi Amy Reichelt.

Fiona Kumfor, Avusturalya Nörobilim Araştırmaları‘nda bir araştırma görevlisi olarak çalışıyor ve çalışmaları, bir olay sırasında deneyimlediğiniz duyguların o olayın ne kadar hatırlanabilir olduğunu nasıl belirlediğine odaklanıyor.

Yeni araştırmanın kendi bulgularıyla örtüştüğünü söyleyen Kumfor, merak gibi diğer motivasyonel durumların da bilginin hatırlanabilir olup olmayacağını etkilediğini belirtiyor.

“En önemlisi bu çalışma, tıpkı duygu gibi merakın da sadece ilgi duyulan bilginin hatırlanmasını belirlemenin ötesinde olduğunu söylüyor. Hem duyguların hem de merakın, aynı anda sunulan ve konuyla ilgisi olmayan ya da önemsiz olan bilgiyle ilgili olarak hafızayı etkilediğini ortaya çıkarıyor.”

Motivasyonlar önemli

Davranışsal nörobilimci Jee Hyun Kim, farklı merak ve motivasyon düzeylerinin hafıza ve öğrenme üzerine etkisini görmekten daha fazlasının yapılabileceğini söylüyor.

“Az meraklı bireylerin dışsal motivasyona (ödül, düşük maliyet) daha iyi karşılık verip vermediklerini, yüksek derecede içsel motivasyona (bireysel motivasyon ya da merak) sahip kişilerin ise kendi hallerine bırakılmasının daha iyi olup olmadığını görmek daha bilgilendirici olacaktır” diyor Kim. “Bu tarz bir ilişkiyi ve içsel ve dışsal motivasyonun, nörolojik bozukluklara bağlı olarak nasıl değişebildiğini keşfetmenin çok daha önemli ve pratik sonuçları olacaktır.”

Kumfor, hafızaya yönelik dışsal ödüller üzerine yapılacak bir araştırmanın da önemli bir araştırma sahası olduğunu ekliyor.
“Daha önce yapılan bir araştırma, içsel ve dışsal ödüllerin yararlı etkilerinin katkı sağlamadığını ortaya koyuyor” diyor Kim.
Birey hali hazırda kendi kendini motive etmiş durumdayken, ek olarak dışsal ödüller sunmak hafızaya ekstra bir katkı sağlamıyor.
Yine de dışsal ödüller, eğer öğrenilecek konu ilginç değilse ve doğasında herhangi bir motivasyon taşımıyorsa faydalı olabilir.

Merakı tetiklemek

Reichelt’e göre bu yeni araştırmanın ortaya çıkardıkları, hem tıp bilimini hem de eğitimi yakından ilgilendiriyor.
“Merakı tetiklemek, okullardan iş yerlerine ve hatta huzur evlerine kadar her yerde ve her yaşta gerçekten çok önemli” diyor Reichelt.
“Alzheimer ya da bunama gibi nörolojik bozukluklar yaşayan hastaların, ilgi çekici şeyler yapmalarını sağlamak önemli şeyleri hatırlamalarına yardımcı olduğu gibi yeni şeyler öğrenmelerini de teşvik edebilir.”

“Öğrenme zorlukları yaşayan çocuklar sıklıkla hayal kırıklığı yaşar. Bir eğitim ortamında öğrenmeye başlamadan önce merakı tetiklemek, olası öğrenmeyi arttırır ve ayrıca öğrenme motivasyonunu yükseltir.

Kaynak: How curiosity changes our brains