MENÜ

20 Kasım 2017 Pazartesi Paylaşımı “Kendi Dünyalarını Yaratan Çocuklar”

Kendi “Dünyalarını” Yaratan Çocuklar

Çocuğunuz hiç evde koltuk minderlerinden ve battaniyelerden kendine “ev” yapıyor mu? Ya da ağaç dallarından ve çalılardan gizli sığınaklar? Belki küçükken siz de yapıyordunuz. Kendi kurallarınızı koymanın ve kendinize ait gizli bir yerinizin olmasının ne harika bir duygu olduğunu hatırlıyor musunuz?

Muhtemelen o kadar fazla eğleniyordunuz ki bunun sizin için ne kadar yararlı bir şey olduğunun farkında bile değildiniz.

Gizli “evler”, sığınaklar, mağaralar inşa etmek ve gizlenme yerleri yaratmak, öylesine oynanan bir oyun değil sadece. Aynı zamanda “çocukların sağlıklı gelişimlerinin kökeninde yer alan evrensel bir dürtü” diyor bu davranış üzerinde uzun yıllardır çalışan Amerika’daki Antioch Üniversitesi’nden eğitimci David Sobel.

Dünyanın her yerinde çocuklar bu “özel alanları” yaratmak için organize oluyor ve çaba gösteriyor. Sobel bu alanları, ormanlarda, kanyonlarda, çöllerde, nehir kenarlarında, karlık alanlarda, kanallarda ve evet, banliyölerdeki evlerin arka bahçelerinde ve bodrum katlarında gördüğünü söylüyor. Hepsi de bu dünyanın içindeki küçük özel dünyalar.

“Eskiden de inşa edilirdi bunlar ve yetişkinler için yapılacak en iyi şey genellikle çocuklarının yolundan çekilmek olurdu” diyor Sobel. “Bugün bu dürtü çocuklarda hâlâ var ancak bu dürtüyle eyleme geçme fırsatları bir şekilde azalmış durumda. Çocuklar açık havada daha az oynuyor, elektronik cihazların başında daha çok zaman geçiriyor.”

Kendine özel bir alan yaratmak neden faydalı?

Sobel, kendi özel alanını yaratma arzusunun 5 ya da 6 yaş civarında (yaklaşık olarak hayali karakterlerin gerçek olduğuna inanmayı bırakma döneminde) başladığını ve 12 ya da 13 yaşında (aynaya bakmaya başladıklarında) sona erdiğini söylüyor.

İlk önce oyun çoğunlukla içeride oynanıyor: Mesela yastıktan evler, kaleler ya da örneğin bloklarla duvar köşelerine inşa edilen kapalı alanlar. 9 yaş civarında çocuklar ebeveynlerinin görüş alanının daha da dışına çıkmak istemeye başlıyorlar. Eğer evin ya da apartmanın bahçesi varsa onun en ücra köşesine bir “kulübe” inşa etmek gibi…

Orta çocukluk yılları dediğimiz bu dönemde, çocukları gelişimsel olarak bu oyunu oynamaya iten iki büyük şey oluyor:

1) Yakın dünyayı çözmeye başlıyorlar. Çocuklar hayatlarındaki tüm parçaların birbirine nasıl geçeceğini öğrenmek istiyor. Gördüğü manzaralar, yollar, mahalle, ev… Ve bunun içinde kendi yerlerinin ne olduğu öğrenmek istiyorlar. “Tıpkı bir yapboz gibi tüm parçaları bir araya getirmek istiyorlar” diyor Sobel.

2) Daha bağımsız hale geliyorlar. Çocuklar aynı zamanda ebeveynleri ve akrabaları tarafından tanımlanan bir “ben”den ayrı bir “ben” yaratmaya başlıyorlar. Dünyadaki kendi ayrı yerlerini arzu ediyorlar.

“Dışarıdaki kendilerine ait özel yer, çocukların içlerindeki özel yeri sembolize etmeye yarıyor. Bu onların kendi özel krizalitleri (tırtılın kendi çevresine ördüğü koza içindeki devinimsiz, kelebeğe ya da böceğe dönüşme evresindeki durumu)” diyor Sobel.

Ve fazlasıyla eğlenceli…

Bu güçlü gelişimsel ihtiyaçlarının tatmin edilmesinin yanı sıra çocuklar kendi özel alanlarını  yaratmaktan çok sayıda başka fayda da sağlıyor:

  • Olgunluk, bağımsızlık ve güven
  • Problem çözme, planlama ve hayal gücünü sınırsızca kullanma gibi bilişsel beceriler
  • İş birliği yapmak ve uzlaşmak gibi sosyal beceriler
  • Pratik beceriler (yeni başlayanlar için inşa dersi gibi de düşünülebilir!)
  • Tüm bu inşa ve oyun sürecinde bolca hareket
  • Açık hava sevgisi kazanmak ve doğal hayat hakkında pek çok şey öğrenmek
  • Stresini boşaltmak (kendine özel bir “ev” hem gerçek hem de mecazi olarak dış dünyanın güçlerine karşı bir korunma sağlar. Üstelik hayallere dalmak için büyülü bir yerdir.)

Çocukları nasıl destekleyebiliriz?

Tıpkı bir zamanlar sizin de yaptığınız gibi çocuğunuz eline birkaç sopa – ya da elinin altında ne varsa – alıp bir kendine ait bir yer inşa etmeye başlayabilir. Eğer hiç böyle şeyler yapmıyorsa, ilk adımı atması için onu desteklemenin bazı basit yolları bulunuyor:

Onu, kendi “evini” yapma oyunuyla erken yaşta tanıştırın. Güzel ve rahat bir “ev” yapmanın en basit yolu olan bir masanın üzerine bir örtü atmakla başlayabilirsiniz mesela. Bu, kendi özel alanını yaratmanın en basit formudur ve küçük çocuklar bile buna bayılır. “Çocuklar büyüdükçe bu oyun, evin içinden evin dışına çıkar ve sonra daha da uzağa gider” diyor Sobel.

Malzemeler bulun. Koli bandından karton kutulara ya da atık yapı malzemelerine kadar her şey çocukların hayal gücünü ateşleyebilir. Ya da birlikte bir şeyler inşa etmeye başlayabilirsiniz. Herhangi bir malzemeyle hem de.

Keşfetmek için yeterli özgürlüklerinin olmasını sağlayın. “Çocuklar doğal dünyaya erişim ihtiyacı duyar. Bu da sürecin bir parçasıdır. Bu yüzden ebeveynlerin helikopter ebeveynlikten uzak durmaları ve çocukları biraz daha özgür bırakmaları gerekiyor” diyor Sobel. Doğada gerçekleştirilen yaz kampları da çocuklara harika fırsatlar sunabilir.

Çocukların neredeyse yoktan var edip bu kadar eğlenmeleri ve macera yaşamaları müthiş gerçekten! Anne babalar olarak onları bu konuda bazen teşvik etmeli ama çoğunlukla da özgür bırakmalıyız. Onlar sonrasında ne yapacaklarını gayet iyi bilirler.

Kaynak: Kinstantly Blog