22 Mart Pazaresi Paylaşımı “Şiir Gücünü Nereden Alır?”
Şiir Gücünü Nereden Alır?
“Şiirin gücünü nereden alır?” sorusunu sormadan önce “şiir gerçekten güçlü müdür?” bunun da ötesinde “eğer güçlüyse ona bu gücü kim vermiştir?” soruları üzerinde durmak daha anlamlıdır diye düşünüyorum.
İşlevsel açıdan bakılacak olursa şiirin gücü, her yerde her zaman kendisini açıkça hissettirir. O, çeşitli toplantılarda ve mitinglerde coşkunluğun sembolü haline gelir. Gerek aşk ve hasret, gerekse gurbet ve asker mektuplarında özlemleri ve umudu, hatta bazen umutsuzluğu dile getirir. Günlük konuşmalar arasında uzun sözü hülasa eder. Başkaca bir şeyler demeye hacet bırakmaz. Hiç bir şey söylemeyen bol ve boş laflara izin vermez, kestirip atar. Bazen şiirlerle ahlakî öğütler verilir. Çoğu kere sosyo-kültürel değerler onunla öğretilip nesilden nesle aktarılır. Buna şiirin sosyalleştirme fonksiyonu da denebilir. Kimi zaman kelimelere sığmaz ve anlatılamaz olan dinî duygu ve düşünceler onunla ifşâ edilirken, kimi zaman da milli duygular yine onunla şaha kalkar. Tüm bunlarla birlikte o, kâh ideolojik ve siyasal tavırlara eşlik eder kâh ölüm ve yalnızlığa kafa tutar. Liste istediğimiz kadar uzatılabilir. Bunun pek de önemi yoktur. Sözün özü şiir, “farklı ortam ve bağlamlarda” duyguları ürpertici ve düşünleri çatlatıcı bir güç olarak başköşede hazır ve nazırdır. Sadece öyle kalsa iyi, kendisiyle iştigal edenleri keyifle izlemektedir, bazen öfkeyle bazen de memnuniyetle…
“Şiirin gücü” kavramı farklı çağrışımlara gebe bir ifadedir. Zira onun gücü işlevinden mi kaynaklanır yoksa özünden mi beslenir, meselesi hâlâ çözüm bekleyen bir konudur. Eğer sadece işlevinden kaynaklanıyorsa, o zaman “Şiirin birey ve toplum üzerinde nasıl bir etkisi vardır?” ya da “Şiirin açık ve örtük etkileri nelerdir?” hatta “Hangi şiir ya da ne tür şiir kimleri nasıl etkiler?” vb. sorulara cevap bulmak daha önemlidir. Ama ben şiirin gücünü kitlelerde uyandırdığı tesirden ziyade, yani işlevinden önce, özünde aranması gerektiğini düşünüyorum. Kuşkusuz gücünü özünden alan şiir işlevleriyle de güçlü olacaktır.
Özetle şiir söz üzerine kurulu olduğu için sözün tesiri şiirin tesirini ortaya çıkartmaktadır.
Öz ile işlev bu noktada birleşmektedir.
Yunus’un dediği gibi;
Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola agulu aşı
Bal ile yağ ede bir söz.
Kaynak: Şiir ve Yaşam, (Kısaltılmıştır.)